Son yıllarda, insanlar arasında büyük bir değişim gözlemledim. Birçok kişi, kalabalık şehirlerde yaşamaktan sıkıldı ve kendilerini daha sakin ve doğal bir yaşam tarzı arayışına yönlendirdi. İşte tam da bu noktada, kentten kırsala dönüş hareketi ortaya çıktı.

Şehirlerde yaşam zorluğu nedeniyle zorunlu olarak tersine göç başlamıştır. Şehirlerdeki yüksek yaşam maliyetleri, trafik sorunları, hava kirliliği gibi sorunlar, insanları köyler ve küçük kasabalara dönmeye teşvik ediyor.

Şehirlerdeki işsizlik oranlarının artması, güvenlik sorunları, toplumsal problemler gibi faktörler de insanları şehirlerden uzaklaştırmak için yeterli. Özellikle pandemi süreci ile birlikte insanlar şehirlerdeki sosyal izolasyonu azaltmak, daha sakin ve doğayla iç içe bir yaşam sürmek istemektedir.

Tersine göç, köylerin ve küçük kasabaların ekonomik ve sosyal canlanmasını,  İnsanlar tarım, hayvancılık gibi geleneksel iş kollarına yönelerek geçimlerini sağlamaktadır. Ayrıca, şehirlere olan talebin azalmasıyla birlikte, yerel ekonomilerin gelişmesi, doğal kaynakların korunması gibi olumlu etkileri de mevcuttur.

Ancak tersine göçün de bazı dezavantajları bulunmaktadır. Köylerdeki altyapı eksiklikleri, sağlık ve eğitim gibi hizmetlerin yetersiz olması gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Ayrıca, şehirlerdeki birçok imkan ve fırsatın köylerde bulunmaması da dezavantaj olarak gösterilebilir.

Sonuç olarak, şehirlerdeki yaşam zorlukları ve neden olduğu sorunlar, insanları tersine göçe yönlendirmektedir. Ancak bu göçün uzun vadede ekonomik ve sosyal dengesizliklere yol açabileceği de göz ardı edilmemelidir.

Kentten kırsala dönüş trendi, teknolojinin bize sunduğu imkanları kullanarak daha sakin, doğal ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına yönelen bir hareket. Kendi deneyimlerimden de gördüğüm kadarıyla, bu değişim gerçekten hayatımı olumlu yönde etkiledi. Eğer siz de şehir hayatından sıkıldıysanız ve doğal güzelliklerle iç içe bir yaşam arıyorMUSUNUZ…

Kentten kırsala dönüş sizin için harika bir seçenek olabilir.

Ayten Alkaşı