Aslında Nevruz, benim en sevdiğim kutlamalardan biri. Baharın gelişiyle birlikte doğanın uyanışını kutlamak, yeni umutlarla dolmak ve geçmişin yüklerinden kurtulmak insana gerçekten heyecan veren bir duygu. Bu nedenle Nevruz'un tarihini ve birlikteliğini paylaşmak benim için büyük bir zevk.
Nevruz, binlerce yıl öncesine dayanan köklü bir geçmişe sahiptir. "Yeni Gün" anlamına gelen Farsça kökenli bu bayram, doğanın canlanmasını ve çiçeklenmesini simgeler. Zerdüştlük, eski İran kültürü ve Türk mitolojisi gibi farklı inanç ve kültürlere dayanan Nevruz, insanlara yalnızca baharın gelişini değil, aynı zamanda yeniliği, umudu ve barışı da hatırlatır.
Nevruz kutlamaları her ülkede farklılık gösterse de ortak ritüelleri vardır. Örneğin, ateşin üzerinden atlamak kötülüklerden arınmayı ve temiz bir başlangıç yapmayı simgeler. Özel yemeklerin hazırlanması, halk oyunları ve müzik eşliğinde kutlamalar yapılması, doğa yürüyüşleri düzenlenmesi de bu bayramın vazgeçilmez parçalarıdır.
Nevruz'un kültürel önemi de büyüktür. Farklı toplulukları bir araya getirerek ortak değerleri kutlama fırsatı sunar. UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak kabul edilen bu bayram, doğanın döngüselliğini ve insanın yaşamda yenilenmesini kutlamasıyla, gelecek kuşaklara kültürel zenginliklerin aktarılması için önemli bir fırsat yaratır.
Nevruz, herkese barış, mutluluk ve refah dolu bir yılın kapılarını aralar. Bu güzel bayramın coşkusunu paylaşmak ve kutlamak gerçekten insanı heyecanlandırır.