11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
İstanbul’un o büyülü havasını solumak, biraz da geçmişin izlerini takip ederek nostalji yaşamak için yolumuz Eminönü’ne düştü. Her adımında farklı bir hikâyeyi fısıldayan bu semti gezmek, sokaklarının arasına sinmiş güzellikleri ve gizemli köşeleri keşfetmek bize tarifsiz bir mutluluk verdi.
Kalabalığın içinde dolaşırken, “hadi bir kahve molası verelim” dedik. İşte tam o sırada karşımıza Balkan Kahvesi çıktı. Tabelayı görür görmez içimde ayrı bir heyecan uyandı; çünkü ben basınla ilgilenen biriyim ve Balkan Birikim adında bir gazetem var. Balkanlarla ilgili her detay, her mekân, her iz beni hemen kendine çeker. Bu yüzden Balkan Kahvesi’ni gördüğüm anda, sanki kendime ait bir parçayı bulmuş gibi oldum.
İçeri adım attığımız anda ortamın sıcaklığı bizi sardı. Her şey özenle, tek tek el emeğiyle düzenlenmiş gibiydi. Mekânın ruhu hem geleneksel hem de modern bir zarafeti bir arada taşıyordu. İçeri oturduğumuzda ise asıl dikkatimizi çeken şey, sadece dekor değil, misafirlere gösterilen samimi ilgi oldu.

Balkan Cafesinin sahibi Uğur Balkan, içten yaklaşımı, misafirperverliği ve ince düşünülmüş ikramlarıyla bizi gerçekten çok mutlu etti. Kendimizi bir müşteri gibi değil, uzun zamandır görüşmediğimiz bir dostun evine misafir olmuş gibi hissettik.
Bu güzel anlar için Uğur Bey’e gönülden teşekkür ediyorum. Eminönü’ndeki bu küçük ama kalbi büyük mekân, günümüzü güzelleştirdi, bize hoş bir anı bıraktı. Umarım en kısa zamanda tekrar yolumuz düşer. Ama şundan eminiz: Yolumuz Eminönü’ne her düştüğünde, Balkan Kahvesi’ne uğramadan geçmeyeceğiz.
Ayten Alkaşı/ Balkan Birikim


