22 Kasım 2025 tarihinde Toprağa Saygı yürüyüşünde TEMA Vakfı Lüleburgaz Sorumluluğu ile birlikte Longoz Ormanlarında "Nükleere HAYIR " Kepirtepe Anadolu Lisesi TEMA gönüllülerine gönüllü kartları takdim edildi. ORMAN Sunumu yapıldı.
TEMA Vakfı Temsilcileri Resül Çokan ve Sibel Kocaman ile Aktif Gönüllü Ekipleri sunumda şu konulara değindi; Ormanlar karasal biyolojik çeşitliliğin yüzde kaçına ev sahipliği
yapar? %80 Ormanların işlevleri nelerdir?Ormanların azalmasının sonuçları nelerdir? O rman yangını riskini artıran iklim değişikliğine bağlı küresel ısınmanın etkileri nelerdir? Ekosistem, Biyolojikçeşitlilik, Endemik nedir?
Dünyada 25 farklı ekosistem tanımlanıyor ve bu ekosistemler özelliklerine göre çeşitlilik gösteriyor. Denizel ve karasal ekosistemleri, tatlı su ekosistemlerini, yeraltı ekosistemlerini, kıyı lagünü, bataklık, gel-git bölgeleri gibi geçiş ekosistemlerini bu alanlar içinde düşünebiliriz. Çöl ekosistemindeki kaktüsler suyu depolayarak kuraklığa uyum sağlar, develer bu zorlu koşullarda yol alır. Deniz ekosisteminde, mercan resifleri rengârenk balıklara yaşam alanı sunar. Göl ekosisteminde kurbağalar, su kuşları ve sazlık bitkileri bir arada denge oluşturur. Dağ ekosisteminde kartallar yükseklerde süzülürken, karların arasındaçıkan dayanıklı bitkiler yaşamını sürdürür. Bozkır ekosisteminde ise geniş otlaklarda yaşayan gelengiler bu ekosistemin dikkat çekici canlılarıdır. Tüm canlılar içinde yaşadıkları ekosistemle uyumlu bir şekilde yaşamlarını sürdürür. Orman ekosistemleri, dünyadaki kara alanlarının yaklaşık %30'unu kaplar. Tabii bu oran yeryüzünde eşit şekilde dağılmaz. Amazon gibi yağmur ormanları Güney Amerika'nın büyük bir bölümünü kaplarken, Afrika'da Kongo Havzasında, Asya'da Endonezya ve Malezya çevresinde de çok geniş tropikal ormanlar vardır. Ilıman kuşakta Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya'da yaygın yapraklı ve iğne yapraklı bulunur. Soğuk bölgelerde ise tayga adı verilen iğne yapraklı ormanlar çok geniş alanlara yayılır.
Ülkemizdeki ormanlık alanlar ülke yüzölçümünün yaklaşık yüzde kaçını oluşturuyor olabilir? Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %30'u ormanlarla kaplıdır. Bu da yaklaşık 23 milyon hektar eder. Yüzölçümü bakımından bu alan, Ankara yüzölçümünün yaklaşık 9 katına eşittir.
Ormanlar sizce nasıl oluşur? Ormanlar iki farklı şekilde oluşur. Bazı ormanlar tamamen doğal olarak, yani kendiliğinden büyüyüp gelişir. Bazı ormanlar ise insanların yaptığı ağaçlandırma çalışmaları ile oluşur. Boş arazilere diktiğimiz fidanlar uzun yılların ardından büyüyerek yeni ormanları meydana getirir. Doğal yolla oluşmuş ormanların büyük bir kısmının yapısı geçmişten günümüze kadar yapılan çeşitli faaliyetler sonucu insan eliyle değiştirilmiştir ya da yakın zamanda yangın, fırtına, hastalık gibi nedenlerle yıkıma uğradıktan sonra oluşmuş genç ormanlardır. Bunların dışında kalan, insan etkileri sonucunda yapısında belirgin değişikliklerin olmadığı, mevcut ağaçların büyük bölümünün yaşlı ağaçlardan oluştuğu ormanlar ise doğal yaşlı ormanlardır.
Ülkemizde orman alanlarında en yaygın görülen üç ağaç ise; meşe, kızılçam ve karaçamdır. Ülkemizde 185 farklı ağaç türü bulunur. Bu türlerin büyük bölümü orman ekosisteminde doğal koşullar altında kendiliğinden yetişip çoğalabilen, bulunduğu bölgenin iklim ve toprak özelliklerine uyum sağlamış asli ağaç türleridir. Ağaçlar birbiriyle nasıl iletişim kurabilir? Ağaçların köklerinin etrafında yaşayan minicik mantarlar, köklerin ucundan başka köklere doğru uzanır. Böylece toprak altında kilometrelerce uzunlukta bir ağ oluşur. Bu ağı tıpkı bir telefon hattı ya da internet ağı gibi düşünebiliriz.
Bu gizli ağ sayesinde ağaçlar birbirlerine su, mineral ve şeker gönderebilir. Örneğin genç ve küçük bir ağaç yeterince güneş ışığı alamıyorsa, yanında duran büyük ağaç ona fotosentezle ürettiği şekeri paylaşabilir. Böylece küçük ağaç aç kalmaz, büyümeye devam eder. Bu orman ağı sayesinde ağaçlar sadece yiyecek paylaşmaz; tehlike anında da haberleşebilirler. Bir ağacın yapraklarını tırtıllar kemirmeye başladığında, ağaç kökleri aracılığıyla sinyaller gönderir. Sinyali alan diğer ağaçlar savunmaya geçer. Yapraklarının tadını değiştirirler; artık acı ya da kötü tatlı hale gelir.
Bazı ağaçlar ise dallarından özel kokular salgılarlar. Bu kokular tırtılları kaçırabilir ya da tırtılların düşmanlarını (örneğin böcek yiyen kuşları) çağırabilir. Yani ormanda bir ağaç zarar gördüğünde, aslında yalnız değildir. Diğer ağaçlar onun yardım çağrısını duyar ve birlikte önlem alabilirler. Ormanlar, doğanın dengesini korumak için hangi görevleri üstlenir? Karbon yutağıdır: Ağaçlar, fotosentez sırasında havadaki i karbondioksiti alır ve yaprak, dal, gövde, kök gibi dokularında organik karbon olarak depolar. Böylece iklim değişikliğini yavaşlatmaya yardım eder. Ağaçlar, atmosferden aldıkları karbondioksiti toprakta da depolanmasını sağlarlar. Bu sayede ormanlar, iklim değişikliğine karşı en güçlü doğal savunucularımızdan biri olan karbon yutağı işlevi görür.
Havayı temizler, hava kalitesini artırır: Ağaçlar fotosentez yaparken yalnızca oksijen üretmekle kalmaz aynı zamanda havadaki kötü kokuları ve kirletici gazları (azot oksitler, amonyak, kükürt dioksit ve ozon) emer; zararlı parçacıkları ise yapraklarında ve kabuklarında hapsederek havayı temizlerler. Erozyonu önler: Ormandaki ağaçlar, çalılar ve otsu bitkiler kökleri ile toprağı sıkıca sararak toprağın tutulması için gerekli olan mekanik yapıyı sağlar. Ormandaki bitkilerden yere düşen yapraklar, sürgünler ile toprağı halı gibi örter, yağmur damlaları toprağı yerinden oynamasını engeller.
İklimi düzenler: Bulundukları bölgede havayı serinletir, sıcaklık ve nemi dengelerler. Ormanlardan buharlaşan su, bulutların
oluşumunu ve yağışları destekler. Biyoçeşitlilik için yaşam alanıdır: Bitkilerden hayvanlara, mantarlardan bakterilere kadar sayısız türün evidir. Farklı katmanlarda yaşayan canlılar ekolojik dengenin korunmasını
sağlar. Besin ve toprak döngüsünü destekler: Organik maddeleri parçalayarak toprağı besler, verimliliğini artırır. Canlıların besin zincirine katkı sağlar. Su döngüsünü destekler: Kökleriyle yağmur sularının toprağa süzülmesini kolaylaştırır, yeraltı sularını besler. Ağaç kökleri tıpkı birer kanal gibi çalışarak yağmur suyunun hızla akıp gitmesini önler, toprağın derinliklerine ulaşmasına yardımcı olur.Genetik çeşitliliği korur: Genetik çeşitlilik, türlerin hastalıklara, iklim değişikliğine ve çevresel tehditlere karşı dayanıklı olmasını sağlar. Ormanlar da türlerin evrimsel süreçlerini sürdürmesine
katkı verir. İnsanlara ürün sağlar: Ahşap, reçine, yakacak, tıbbi bitkiler, meyveler ve mantarlar sayesinde pek çok ürün imal edilir. İlaç kaynağıdır: Pek çok ilacın hammaddesi ormanlarda bulunan bitkilerden elde edilir. Bazı mantar ve bakteriler antibiyotik ve tedavi edici maddeleri üretmek için kullanılır. Turizm alanı sunar: Dinlenme, spor ve turistik faaliyetler için alan oluşturur. Kültürel ve eğitimsel olarak deneyim alanı sağlar. Kültürel ve estetik değer taşır: İnsanlara ilham verir, yaşamla kurulan bağı güçlendirir. Kültürel mirasın olarak önemli bir yeri vardır. Doğal laboratuvardır: Eğitim ve bilimsel araştırmalar için eşsiz bir ortamdır. Ormanlarda tanımlanmamış türler yeni keşiflere olanak tanır.
Yaşama sunduğu bu katkılara rağmen ormanlar çeşitli sebeplerle hızla tahribata uğruyor. Bu duruma sizce neler sebep olabilir? Ormanlardan yeni tarım alanları açılması Ormanlık alanlarda izinsiz hayvan otlatılması Ormanlardan kontrolsüz ve aşırı ağaç kesimleri Ormanlık alanlardan verilen madencilik, turizm, enerji, ulaşım gibi izinler nedeniyle arazi tahribatı Orman yangınları gibi sebepler orman ekosistemlerini olumsuz yönde etkiler. Ormanlık alanlar, tarla ve mera açmak için daralıyor. Hayvanların kontrolsüz otlatılması genç fidanların büyümesini, ormanın kendini yenilemesini engelliyor. Bu yüzden bitki örtüsü zayıf kalıyor. Kullanılan tarımsal ilaçlar (pestisit) ve gübreler yağmurlarla yeraltı sularına karışır ve ekosistemlere doğrudan zarar veriyor. Ülkemizde ve dünya genelinde yok edilen ormanlık alanların bir bölümü hayvancılıkta kullanılan yem bitkileri ve soya gibi bitkiler yetiştirilmek için kullanılıyor. Ayrıca paketli ürünlerde bulunan bir ürüne karşı artan talep yine yağmur ormanlarındaki alanları olumsuz yönde etkiliyor. Aldığınız paketli ürünlerin etiketlerine baktığınızda bu yağın ismini görebilirsiniz. Palm yağı; çikolata, bisküvi, cips, sabun, şampuan gibi binlerce üründe kullanılır. Tropikal yağmur ormanlarından elde edilen palm yağının üretimi için ormanlar büyük oranda tahrip ediliyor. 1 ton kâğıt üretmek için yaklaşık 17 ağaç kesiliyor. Aynı miktarda kâğıdı geri dönüştürmek ise %60 daha az enerji ve %50 daha az su tüketiyor. Kullanımı azaltmak ise daha az talep oluşturuyor. Bununla beraber kaçak ya da kontrolsüz olarak yapılan ağaç kesimleri erozyona sebep oluyor, toprak verimsizleşiyor. Uzun vadede iklim ve su kaynaklarının etkilenmesine sebep oluyor.
Orman yangınlarından ekosistemler nasıl etkilenir? Toprağı koruyan bitki örtüsü yok olur. Toprak erozyona karşı savunmasız kalır ve verimli üst toprak yok olur. Hayvanların yaşam alanları zarar görür. Canlıların yuva yapacak, yiyecek bulacak yerleri kalmaz. Yaban hayvanları zarar görür. Özellikle yavrular ve hareket kabiliyeti sınırlı türler tehlike ile karşı karşıya kalır.
Bazı türler göç etmek zorunda kalır. Hayvanların yer değiştirmesi farklı bir alandaki ekosistemin dengesini bozabilir. Yangın sırasında atmosfere büyük miktarda karbon gazı salınır. Bu da iklim değişikliğini hızlandırır. Ekosistemleri doğrudan etkileyen ve yıkıcı sonuçlara neden ola orman yangınlarını engellemek için neler yapabiliriz? Doğa gezilerine çöp çıkarmayacak şekilde hazırlanarak çöplerimizi doğaya bırakmamak ve ormanda ateş yakmamak hepimizin sorumluluğu. Ormanda vakit geçirirken, farklı türlerin yaşam alanında olduğumuzu unutmadan, dikkatle hareket ederek; hem ormanları hem de içinde yaşayan canlıları tanıyalım, koruyalım. Ormanda çöp, plastik, cam şişe bırakmadan, izin verilen alanlarda ve zamanlarda ateş yakmadan piknik yapalım. Ormanda sigara içenleri, izmaritlerini yere atanları uyaralım. Bahçelerden, tarlalardan çıkan budama artıklarının yakılmaması için gerektiğinde hatırlatma yapalım. Yakan kişileri yetkili mercilere bildirelim. Budama atıkları kompost üretimiyle dönüştürülerek toprağa yararlı hale getirilebilir. Düğün ve benzeri organizasyonlarda kullanılan havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı maddeleri kullanmayalım, kullananlara tehlikeleri konusunda bilgi verelim. Orman yangını ile karşılaşılan durumlarda Acil Çağrı Hattı 112 veya Orman Yangını İhbar Hattı 177'yi arayabiliriz. İnteraktif eğitim yöntemiyle oldukça verimli geçen sunum hem temsilcilerle okul idaresi, hem öğrenciler tarafından beğenildi.

