Tarih: 05.12.2025 19:54

“Namık Kemal’in İzleri 137 Yıl Sonra Hâlâ Tekirdağ’da Yaşıyor”

Facebook Twitter Linked-in

Türk edebiyatının öncü kalemlerinden, "vatan şairi" olarak gönüllere kazınan Namık Kemal, ölümünün 137'nci yılında saygıyla anılıyor.

Asıl adı Mehmet Kemal olan büyük usta, 21 Aralık 1840'ta Tekirdağ'da dünyaya gözlerini açtı. Dönemin müneccimbaşısı Yenişehirli Mustafa Asım Bey ile Fatma Zehra Hanım'ın çocuğu olarak doğan Kemal, daha küçük yaşlardan itibaren kültürle iç içe yetişti.

Şair Eşref Paşa'nın etkisiyle "Namık" mahlasını alan edebiyatçı, henüz sekiz yaşındayken annesini kaybetti. Çocukluğu ise dedesi Tekirdağ Valisi Abdüllatif Paşa'nın yanında Rumeli ve Anadolu'nun farklı şehirlerinde geçti.

Genç Namık Kemal, Afyonkarahisar'da Arapça ve Farsça öğrenirken aynı zamanda Mevlevi kültürüyle de tanıştı; neyzenbaşı Coşkun Dede'den tasavvuf terbiyesi aldı. 1853'te dedesiyle birlikte gittiği Kars'ta şair ve müderris Vaizzade Seyid Mehmet Hamid Efendi'den divan edebiyatı dersleri aldı ve ilk şiirlerini burada kaleme almaya başladı. Aynı yıllarda Kara Veli Ağa'dan atıcılığı, ciridi ve avcılığı öğrendi; yani hem kalemi hem bileği güçlendi.

Ailesinin tayinleri sebebiyle Sofya'ya taşınan Namık Kemal, 16 yaşında Niş kadısı Mustafa Ragıp Efendi'nin kızı Nesibe Hanım'la evlendi. Bu evlilikten Feride, Ulviye ve Ali Ekrem adında üç çocuğu oldu. Sofya'da yazdığı şiirler dikkat çekince dedesinin dostu Binbaşı Eşref Bey ona "Namık" mahlasını verdi. Fransızcayı da burada öğrenmeye başlayan Kemal, 1857'de İstanbul'a dönerek Bab-ı Ali Tercüme Odası'nda çalışmaya başladı. Bu dönem, onun düşünce dünyasının hızla genişlediği yıllardı. İbrahim Şinasi ile tanışması ise hem edebi çizgisini hem de fikir hayatını kökten değiştirdi.

Şinasi'nin Fransa'ya gidişiyle Tasvir-i Efkâr'ı tek başına çıkarmaya başlayan Namık Kemal, siyasi yazıları yüzünden baskı gördü ve 1867'de gazete kapatılınca İstanbul'dan uzaklaştırılmak istendi. Bunun üzerine Ziya Paşa ile Paris'e gitti, ardından Londra'da Mustafa Fazıl Paşa'nın desteğiyle Ali Suavi'yle birlikte Muhbir ve Hürriyet gazetelerini çıkardı.

1870'te İstanbul'a dönen Namık Kemal'in hayatı bu kez tiyatro ile kesişti. Gedikpaşa Tiyatrosu'nda 1 Nisan 1873'te sahnelenen "Vatan Yahut Silistre", halk üzerinde büyük bir coşku uyandırdı. Ancak bu heyecan, iktidarın tepkisine yol açtı ve Namık Kemal birçok arkadaşıyla birlikte Magosa'ya sürgüne gönderildi.

Sanatın toplum için bir dönüşüm gücü olduğuna inanan Kemal, eserlerinde sade bir dil kullanmayı tercih etti. Fransız edebiyatı ve romantizmin etkisi, onun hem duygulu hem de idealist kaleminde açıkça hissedilir.

Birinci Meşrutiyet'in ilanıyla İstanbul'a döndü; Danıştay üyeliğine seçildi ve Kanun-ı Esasi'nin hazırlanmasında görev aldı. Ardından Midilli, Rodos ve Sakız Adası'nda kaymakamlık yaptı. 2 Aralık 1888'de Sakız Adası'nda zatürre sonucu hayata veda etti. Önce ada mezarlığına defnedilen usta şairin naaşı, vasiyeti üzerine daha sonra Gelibolu'ya taşındı.

"Vatan Yahut Silistre", "Gülnihal", "Akif Bey", "İntibah", "Cezmi" ve daha onlarca kıymetli eser… Hepsi, Türk edebiyatının en önemli yapı taşları olarak bugün hâlâ yaşamaya devam ediyor.

Namık Kemal'in adı Tekirdağ'da yaşıyor

Tekirdağ, vatan şairinin adını sokaklardan okullara, caddelerden üniversiteye kadar birçok yerde yaşatıyor. Osmanlı mimarisiyle inşa edilmiş Namık Kemal Evi ise her yıl Türkiye'den ve dünyadan sayısız ziyaretçiyi ağırlıyor.

Namık Kemal Derneği Başkanı ve Namık Kemal Evi Sorumlusu Sezai Kurt, şairin Tekirdağ'ın en büyük değerlerinden biri olduğunu belirterek şunları söylüyor:

"Namık Kemal sadece bir şair ya da yazar değil; aynı zamanda bir devlet adamı, bir fikir insanıdır. Tekirdağ onun adını büyük bir özenle yaşatıyor. Her yıl düzenlenen törenlerle onu anıyoruz. Namık Kemal Evi artık öğrencilerin, öğretmenlerin ve araştırmacıların uğrak noktası. Burada bir yazar mektebi açarak gençlere ilham vermeyi hedefliyoruz."

Kurt, Atatürk'ün yetişmesinde de eserleriyle katkı sunan Namık Kemal'e duyduğu minneti dile getirerek, kente gelen herkesin mutlaka Namık Kemal Evi'ni ziyaret ettiğini vurguluyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —